Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
"Evlenmekten korkma. Karın iyiyse mutlu, kötüyse filozof olursun" Sokrates
"Evlilik kişinin düşmanı ile yattığı tek savaş şeklidir" Anonim
Evliliği eleştirmek çok büyük tepki almamızı sağlayacak kadar büyük bir tabu çünkü bu fikir öylesine derin ve sertçe adapte edilmiştir ki ötekileşen gözler ile bakılıyorsun.
Fakat iki insanın duygusal ilişkisini sözleşmeler ile bir birine bağlanması artık o dakikadan sonra duygusal ilişkinin yavaş yavaş bitmesi anlamına geliyor çünkü sen karşındakine demiş oluyorsun ki "artık benden ayrılamazsın, senin hayatın artık benimle ortak, benden ayrılırsan bana nafaka ödemek zorundasın, benden ayrılırsan yıllarca mahkeme mahkeme uğraşmak zorundasın".
Hayatınızda kaç kez denk geldiniz anlaşamadıklarında mutlu mutlu ayrılan bir çifte. Çok çok az değil mi? Genelde gördüğüm ayrılırken çiftlerin bir birine düşman kesildiği hatta ailelerinin de bir birini düşman olarak gördüğünü. Çünkü evlilik bize kan taşımadan yapay akrabalık getirir
Thomas More; Tudors İngiltere'sinde Şansolyelik yapmış, Koyu bir Katoliktir. Hatta İngiliz kralı Henry Katolik kilisesini İngiltere'den kaldırmayı planlar ve bu yüzden bir yasa çıkarır yasa da Dini liderin kral olduğu yazmaktadır. kralın çevresindeki etkili kişilerden de bu yasanın yazılı olduğu belgeyi imzalamaları istenir. Thomas More bu isteği gerçekleştirmez ve öldürülür.
Zindanda iken yanına karısı gelir ve karısı Thomes'e şu sözleri söyler; "Biliyorum din uğruna ölmek ve mutlak cenneti kazanmak istiyorsun ama sen idam edildikten sonra bize bakacak kimse olmayacak bir önlem al. Krala bir mektup yaz ve senden sonra bize baksın". Kadının derdi orada kocasının kellesi değil sonrasında ekonomik problemler yaşama olasılığı bu olay evliliğin aslında gerçek bir bağ olmadığını gösterir.
Bütün dinler (Budizm, Musevilik vb.) ve aklınıza gelebilecek her devlet mutlaka evliliği desteklemişlerdir. Mutlaka evliliği kutsal bir birliktelik olarak göstermişler.
Bir Amerikan filmlerinde hep iki,üç çocuklu aileler, ailesini kurtarmak için fedakarlık gösteren baba ve onun arkasında ailenin birlikteliği için her şeyinden vazgeçmeye hazır bir anne görmekteyiz ya da bir erkek ve bir kadın bir sürü maceradan sonra bir birilerine aşık olurlar ve müthiş bir düğün ile, romantizm en yüksek seviyesinde yaşanarak evlenirler fakat filmde sonrasını göremezsiniz. Oraya kadar hani.
Bütün büyük güçler, otoriteler halkının evlenip çocuk yapmasını ister bunun sebepleri ise;
Evlenen insan çalışmak zorundadır. Ticarete can verir. Zorunda olduğundan düzenli olarak belirli bir yerde çalışması gerekli hemde. Evlenen bir insana patronu baskı yaptığında hemen işini bırakamaz ailesini düşünür. hakkını arayamaz, ararken bastırırlar çünkü dobra hareketler sergileyemez ,çünkü bakmakla yükümlü olduğu insanlar var,. Kolay iş kurmaya cesaret edemez yani evlilerin büyük bir kısımı işçi olarak kalırlar. Kısaca otoritenin amacı olan düzen ve disiplin evlilik mekanizması ile sağlanması oldukça kolaydır
Ve evlenen insanlar çocuk yapar. Çok çocuk taze iş gücü demektir. Devletin en çok ihtiyacı olan şey taze iş gücü. Çocuk yapmayan toplumlar dışarıdan iş göçü alırlar (Almanya'nın Türkiye'den iş göçü alması gibi ya da Amerika'ya taşınan siyahiler). Çocuk demek devletler için asker demek. Bu düzen yani aile ve evlilik ilerledikçe devletlerin, egemen güçlerin, otoritelerin sistemi de ayakta kalacak hatta ilerleyecektir.
Kadir Yurttaş
https://kadiryurttas.blogspot.com/2019/06/evlilik-uzerine.html
Tarih: 2019-06-11 15:40:57 Kategori: Sosyal Bilgiler
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Evlilik Üzerine Nedir
"Evlilik kişinin düşmanı ile yattığı tek savaş şeklidir" Anonim
Evliliği eleştirmek çok büyük tepki almamızı sağlayacak kadar büyük bir tabu çünkü bu fikir öylesine derin ve sertçe adapte edilmiştir ki ötekileşen gözler ile bakılıyorsun.
Fakat iki insanın duygusal ilişkisini sözleşmeler ile bir birine bağlanması artık o dakikadan sonra duygusal ilişkinin yavaş yavaş bitmesi anlamına geliyor çünkü sen karşındakine demiş oluyorsun ki "artık benden ayrılamazsın, senin hayatın artık benimle ortak, benden ayrılırsan bana nafaka ödemek zorundasın, benden ayrılırsan yıllarca mahkeme mahkeme uğraşmak zorundasın".
Hayatınızda kaç kez denk geldiniz anlaşamadıklarında mutlu mutlu ayrılan bir çifte. Çok çok az değil mi? Genelde gördüğüm ayrılırken çiftlerin bir birine düşman kesildiği hatta ailelerinin de bir birini düşman olarak gördüğünü. Çünkü evlilik bize kan taşımadan yapay akrabalık getirir
Thomas More; Tudors İngiltere'sinde Şansolyelik yapmış, Koyu bir Katoliktir. Hatta İngiliz kralı Henry Katolik kilisesini İngiltere'den kaldırmayı planlar ve bu yüzden bir yasa çıkarır yasa da Dini liderin kral olduğu yazmaktadır. kralın çevresindeki etkili kişilerden de bu yasanın yazılı olduğu belgeyi imzalamaları istenir. Thomas More bu isteği gerçekleştirmez ve öldürülür.
Zindanda iken yanına karısı gelir ve karısı Thomes'e şu sözleri söyler; "Biliyorum din uğruna ölmek ve mutlak cenneti kazanmak istiyorsun ama sen idam edildikten sonra bize bakacak kimse olmayacak bir önlem al. Krala bir mektup yaz ve senden sonra bize baksın". Kadının derdi orada kocasının kellesi değil sonrasında ekonomik problemler yaşama olasılığı bu olay evliliğin aslında gerçek bir bağ olmadığını gösterir.
Bütün dinler (Budizm, Musevilik vb.) ve aklınıza gelebilecek her devlet mutlaka evliliği desteklemişlerdir. Mutlaka evliliği kutsal bir birliktelik olarak göstermişler.
Bir Amerikan filmlerinde hep iki,üç çocuklu aileler, ailesini kurtarmak için fedakarlık gösteren baba ve onun arkasında ailenin birlikteliği için her şeyinden vazgeçmeye hazır bir anne görmekteyiz ya da bir erkek ve bir kadın bir sürü maceradan sonra bir birilerine aşık olurlar ve müthiş bir düğün ile, romantizm en yüksek seviyesinde yaşanarak evlenirler fakat filmde sonrasını göremezsiniz. Oraya kadar hani.
Bütün büyük güçler, otoriteler halkının evlenip çocuk yapmasını ister bunun sebepleri ise;
Evlenen insan çalışmak zorundadır. Ticarete can verir. Zorunda olduğundan düzenli olarak belirli bir yerde çalışması gerekli hemde. Evlenen bir insana patronu baskı yaptığında hemen işini bırakamaz ailesini düşünür. hakkını arayamaz, ararken bastırırlar çünkü dobra hareketler sergileyemez ,çünkü bakmakla yükümlü olduğu insanlar var,. Kolay iş kurmaya cesaret edemez yani evlilerin büyük bir kısımı işçi olarak kalırlar. Kısaca otoritenin amacı olan düzen ve disiplin evlilik mekanizması ile sağlanması oldukça kolaydır
Ve evlenen insanlar çocuk yapar. Çok çocuk taze iş gücü demektir. Devletin en çok ihtiyacı olan şey taze iş gücü. Çocuk yapmayan toplumlar dışarıdan iş göçü alırlar (Almanya'nın Türkiye'den iş göçü alması gibi ya da Amerika'ya taşınan siyahiler). Çocuk demek devletler için asker demek. Bu düzen yani aile ve evlilik ilerledikçe devletlerin, egemen güçlerin, otoritelerin sistemi de ayakta kalacak hatta ilerleyecektir.
Kadir Yurttaş
https://kadiryurttas.blogspot.com/2019/06/evlilik-uzerine.html
Tarih: 2019-06-11 15:40:57 Kategori: Sosyal Bilgiler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx